Öğrencilerimiz eğim, bakı ve rüzgâra açık olmanın, bitki sürgünlerine olan etkileri incelendi. Bitki sürgünlerinde fototropizma ve travmatropizma örnekleri üzerinde duruldu. Mutualist türleri, yarı parazit türleri ile epifit türleri gözlemleme şansımız oldu. Bitki morfolojisinin taksonomide kullanılan özellikleri gözlemlendi.
Olimpiyat çalışmalarının bir parçası olan ekoloji gezisini bu yıl, Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsü Yeşilvadi’de gerçekleştirdik. Kulübümüz öğretmenlerinin eşliğinde, öğrencilerimizin katılımıyla verimli bir etkinlik gerçekleştirdik. Etkinliğimizde Yeşilvadi bitki örtüsünün çeşitliliğini, yapay ekimlerle doğal vejetasyonun sınırlarını ve karışımlarını yerinde inceledik.
Büyük kavak ağaçları ile çam ağaçlarının gövdeleri üzerindeki farklı liken türleri araştırıldı. Sazlık alanlardaki yaygın bitkilerin daha çok oranda monokotil, diğer bir söyleyişle bir çenekli türler olduğu gözlendi.
Etkinliğin ikinci aşaması olan göl suyundaki makroorganizmalar yerinde incelendi. Kışın soğuğundan korunabilmeyi sağlayan davranışın evrimsel seçilim ürünü olarak, çoğu omurgasız hayvan türünün larvada, pupada veya kış uykusunda olmasından dolayı ancak bazı omurgalı türlerini gözlemleme şansı bulabildik.
Balıklar ve su kaplumbağaları ektoterm, diğer bir söyleyişle değişken vücut ısılı canlılar olmasına rağmen yaklaşık yedi derecedeki suda aktif olabilmelerinin nedenleri tartışıldı. Kuş türlerinin endoterm, diğer bir söyleyişle iç ısısını üretebilen, sabit vücut ısılı olmasından dolayı çok fazla karşılaşılacağı öngörüldü. Oysa sadece, bölgede en yaygın olan türler arasında yer alan birkaç tür kuş örneğine rastlanıldı. Ocak ayına bağlı besin kıtlığının yabanıl habitatlardan, şehrin merkezlerine doğru kuşların dağılımında farklılıkların gözlenme nedeni olabileceği kaydedildi.
Mikroorganizmaların laboratuvarda incelenmesi için göl suyundan örnekler alındı. Örnekler yüzey suyu, orta derinlik suyu ve bentik zon’dan özellikle alg türlerinin analizi için alındı. Göl protistlerinin çeşitliliği ilk analizlerde çarpıcı şekilde göze çarptı.
Paramesyumların ve özellikle yeşil alglerin bolluğu, ocak ayının ilk on günü boyunca, gündüz sıcaklıklarının 10 santigrat derecenin üzerine çıkması ile ilişkilendirildi. Öğrencilerimizin ekosistem, komünite ve popülasyon kavramlarının, hayatın içerisindeki doğrudan karşılıklarını, yarı yabanıl bir habitatta bile olsa gözlemlemesi, kalıcı öğrenme açısından oldukça faydalı oldu. Ekoloji gezimizde, bizi üzen tek şeyin, gezi süresinin kısalığı oldu. Bir sonraki gezimizi, Kızılcahamam Milli Parkının ekolojik zenginliğini inceleme ve jeolojik yapısını anlamaya çalışma olarak planladık.